HAŞİMOTO
HASHİMOTO NEDİR? NEDEN OLUŞUR? KİMLERDE SIK GÖRÜLÜR?
Hashimoto hastalığı bağışıklık sisteminde oluşan bir bozukluk sonucunda tiroid bezinde oluşan uzun süreli bir iltihap ve yıkım durumudur. Hashimoto hastalığına ayrıca Hashimoto tiroiditi ve kronik otoimmün tiroidit isimleri de verilir.
Bu hastalıkta vücudumuz kendi tiroid bezini yabancı bir doku olarak algılayıp yavaş yavaş yok etmektedir. Burada oluşan olay bağışıklık sisteminin neden olduğu bir iltihaptır. Biz buna tıp dilinde tiroidit adını veririz. Ancak bu iltihap bakterilerle oluşan ve anti-biyotiklerle iyileşen bir iltihap değildir. Hashimoto hastalığında tiroid bezine birçok lenfosit hücresi dolar ve bunların etkisiyle yavaş veya kronik hücre yıkımı başlar ve sürer. Sonunda tiroid bezi küçülür ve tiroid yetmezliği veya tembelliği oluşur.
Hashimoto hastalığı tıp dilinde otoimmün hastalıklar denen bağışıklık sistemi hastalıklarından birisidir. Bu nedenle Hashimoto hastalarında çölyak, romatoid artrit, Tip-1 diyabet, Addison hastalığı, vitiligo, pernisiyöz anemi (B12 vitamin eksikliği) ve lupus gibi diğer otoimmün hastalıklar bazen birlikte olabilir.
Normalde bağışıklık sistemi (tıp dilinde immün sistem denir) vücuda giren virüs, bakteri veya kanser gibi anormalliklere karşı vücudu korumak için antikor dediğimiz proteinler oluşturur. Ancak Hashimoto hastalığı gibi otoimmün hastalıklarda bağışıklık sistemi bozulduğundan, sağlıklı dokulara karşı yanlışlıkla antikorlar oluşturur ve onları koruyacağı yerde hasar verir. Bağışıklık sistemindeki bu bozukluğun tam nedeni henüz bilinmemektedir.
Hashimoto hastalığında vücudumuz tiroid bezine karşı anti-TPO ve anti-tiroglobulin isimli antikorları üreterek bunlar yoluyla tiroid bezine hasar verir. Oluşan yüksek miktardaki bu antikorlar tiroid bezindeki hücrelere yapışarak orada iltihap hücrelerinin (sitotoksik T hücreleri) toplanmasına, tiroid bezi hücrelerinin yıkımına, zaman içinde bezin küçülmesine ve hormon üretememesine neden olurlar. Ölen hücrelerden ortama salınan DNA parçaları da bu olayı artırarak devam etmesine neden olur. Çoğu otoimmün hastalıkta olay T2 hücrelerle (sıvı-humoral-hücre dışı immünite) olurken Hashimoto hastalığında T1 hücreler (hücresel bağışıklık) dediğimiz bağışıklık hücreleriyle yıkım oluşur. Yani T1/T2 dengesi bozulmuştur.
Bu hastalarda yıllar içinde tiroid bezi gittikçe küçülür. Başlangıçta ufak bir guatr ve kanda anti-TPO antikor yüksekliği varken TSH, T3 ve T4 hormonları normaldir. Daha sonra zaman içinde, hastalık ilerledikçe, önce başlangıç halinde tiroid yetmezliği (sadece TSH yüksek, fakat T3 ve T4 normal), sonra tam veya aşikâr tiroid yetmezliği (TSH yüksek, T3 ve T4 hormonları düşük) gelişir. Hashimoto hastalığı başlangıcında tiroid bezinde büyüme, yani guatr vardır; daha sonra tiroid bezi yavaş yavaş devam eden harabiyet nedeniyle yıllar içinde küçülerek adeta yok olur.
Bağışıklık Sistemi Bozukluğunu Ne Tetikliyor?
Yapılan çalışmalar Hashimoto hastalığının şu 2 nedenle geliştiğini göstermiştir:
· ÇEVRESEL ETKENLER: Pestisitler, kimyasallar, fitalatlar (Diethylhexyl phthalate -DEHP), bisfenoller.
· GENETİK EĞİLİM: Ailede olması ve kalıtım.
· Bağırsak bakteri dengesinin bozulması.
Önceki yıllarda bu kadar sık görmediğimiz Hashimoto hastalığındaki artışın ailesel genetik nedenlerden olmadığı aşikârdır.
Hashimoto hastalığında çevresel etkenlerin rolü
Hashimoto hastalığında son yıllarda çok hızlı bir artış görülmektedir. Bu da hastalığın ortaya çıkmasında çevresel etkenlerin etkili olduğunu düşündürmektedir. Bu çevresel etkenler aşağıda verilmiştir.
Günlük hayatta çok kullanılan endüstriyel ürünler, bakım ürünleri, kozmetikler ve gıda ambalajlarında bulunan kimyasallar tiroid hastalığını tetikler:
· İYOT ALIMINI BOZANLAR: Perklorat, tiyosiyanatlar, nitratlar.
· TİROİD HORMON RESEPTÖRÜNÜ DİREKT ETKİLEYENLER: Poliklorin bisfeniller (PCB), Bisfenol A, Triclosan.
· T4 HORMONUNU TRANSTİRETİNDEN AYIRANLAR: Polibrom eterleri, hidroksile PCB.
· TPO ENZİMİNİ İNHİBE EDENLER: İsoflovan.
· KARACİĞER ENZİMLERİNİ AKTİVE EDENLER (T4 YARI ÖMRÜNÜ AZALTANLAR): Organoklorid pestisitler, dioxin, furan.
· DİĞER MADDELER: Sitirenler, florlu bileşikler, organofosfatlı pestisitler, güneş kremleri, kurşun.
Kronik stres
Kronik stres bütün otoimmün hastalıklar için başlatıcı bir etkendir. Psikolojik veya fiziksel bir stres adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarını artırır ve bunlar bağışıklık sistemindeki T hücre faaliyetini bozarak Hashimoto hastalığına eğilimi artırır. Bağırsakta salgılanan sekretuvar IgA’nın azalması bağırsak geçirgenliğini artırarak otoimmün hastalığı tetikler
Hormonlarda dalgalanma
Hashimoto hastalığında doğumdan sonra ve menopozda artış görülür. Genetik olarak eğilimli kişilerde östrojen ve diğer hormonlardaki dalgalanmalar bu hastalığı tetiklemektedir. Polikistik over hastalarında Hashimotonun sık görülmesi, insülin direncinin Hashimoto hastalığının ortaya çıkmasında etkili olabileceğini düşündürmektedir. Diyabet (şeker hastalığı) hastalarında da Hashimoto hastalığının sık olması insülin direncinin tetikleyen bir unsur olduğunu düşündürmektedir. Doğum kontrol hapı kullanan hastalarda da Hashimoto sık görülmektedir. Östrojendeki dalgalanmalar buna neden olabilir.
İyot alınımın artması
İyot alımının artması, Hashimoto hastalığını artırmaktadır. İyodu yetersiz kullanan bölgelerde Hashimoto %13 oranında görülürken, yeterli iyot alan bölgelerde %18, aşırı iyot tüketen bölgelerde ise %25 oranında saptanmıştır. Yani iyot tüketimi arttıkça Hashimoto sıklığı artmaktadır. İyotsuz bölgelerde tuzlara iyot konduktan sonra kanlarında anti-TPO antikoru yüksek olan kişi sayısı 4 kat artmıştır. Fazla iyot tiroid bezindeki tiroglobulin proteininin antijenitesini (antikor üretme kabiliyetini) artırarak Hashimoto hastalığına neden olmaktadır. İtalya’nın Pescopagano bölgesinde iyot eksikliği nedeniyle tuzlara iyot konmasından sonra tiroid antikorları 2 kat artarken Hashimoto hastalığı sıklığı 15 yıl içinde 4 kat artmıştır.
Selenyum yetmezliği
Selenyum yetmezliği Hashimoto hastalığını artıran önemli nedenlerden biridir.
Hijyenin iyileşmesi
Gelişmiş ülkelerde hijyenin iyileşmesi ile yabancı maddelerle tanışma ilk yaşlarda olmadığından bağışıklık sistemi hassas hale gelmekte ve daha sonraki yaşlarda Hashimoto hastalığının artmasına neden olmaktadır. Buna ‘Hijyen teorisi’ denmektedir.
Yeni ilaç tedavileri ve kimyasal ajanlar
Hepatit tedavisinde kullanılan interferon ilaçları Hashimoto hastalığını tetiklemektedir. Benzer şekilde interlökin tedavileri de aynı şeyi yapmaktadır. Lityum ilacı ve Amiodaron ilacı da yüksek iyot etkisiyle Hashimoto hastalığını tetikler.
İklim değişikliği
Sibirya’ya yerleşen Yakutlarda Hashimoto sıklığında artma gözlenmiştir.
Toksik metaller
Çevresel yollarla alınan cıva ve diğer ağır metaller hastalığı tetikleyebilir. Poliaromatik hidrokarbonlar veya polihalojenik bifeniller petrol sahalarında çoktur ve hastalığı tetikler. Plastik su şişelerinde bulunan bromür tiroid bezini bozar. Plastik su şişesi yerine cam şişedeki suları için.
D vitamini eksikliği
Yapılan çalışmalarda D vitamini eksik kişilerde Hashimoto hastalığının daha sık olduğu ortaya konmuş olsa da bu olayın nasıl başladığı henüz kanıtlanamamıştır.
Bazı virüs, bakteri ve parazit enfeksiyonları
Hepatit C virüsü, Epstein-Barr virüs, Retrovirüs, Influenza B virüs, Coxsackie virüs, Toksoplazma gondi, giardia ve yersinia suçlanmış olmasına rağmen yeterli kanıt yoktur. Bu durum moleküler benzerlik teorisiyle açıklanmaya çalışılmış ise de son yıllarda destek bulmamıştır. Yeni bir vaka takdimi raporunda blastocystis homonis paraziti olan bir Hashimoto hastasında tedavi sonrası hastalığın kaybolduğu bildirilmiştir. Ancak bu parazit sağlıklı kişilerde de çok yüksek oranda bulunmaktadır. Tek bir hasta raporu ile genelleme yapmak zordur.
Gluten Alerjisinin Rolü Var mı?
Fasano ve arkadaşları incebağırsak geçirgenliğindeki bozulmanın otoimmün hastalıkların oluşmasını tetiklediğini ortaya koymuşlardır (Bakınız: Fasano A. Leaky gut and autoimmune disease. Clin Rev Allergy Immunol. 2012;42(1):71-78). İncebağırsak geçirgenliğindeki bozulma Hashimoto ve Graves hastalığı gibi otoimmün hastalıkların nedeni olabilir. Son yıllarda yapılan çalışmalar çocukluk çağında kullanılan anti-biyotiklerin ve diğer ilaçların incebağırsaklarda geçirgenliği (intestinal permeabilite veya intestinal barrier impairment) bozduğunu, bağırsak florası dediğimiz faydalı bakterilerin sayısında azalmaya neden olduğunu ve neticede insülin direncinin ve kilo alımının ortaya çıktığını gösterdi.
Beslenme Bozuklukları
Aşağıda verilen beslenme bozuklukları Hashimoto hastalığını tetikleyebilir:
· Flor ve klorlu su içmek
· Florlu diş macunları
· Soyayı fazla yemek
· Proteinden az beslenmek-tirozin azlığı
· Manganez eksikliği
· Çinko eksikliği
Hashimoto Genetik-Ailesel Bir Hastalıktır
Şimdiye kadar yapılan genetik araştırmalarda HLA DR3 ve DR5, CTLA-4, GITR (Glukokortikoid induced tümör nekrozis faktör reseptörü), tiroglobulin geni, STAT3, SEPS1 (selenoprotein S) ve MAGI3 genleri ile Hashimoto hastalığı arasında ilişki olduğun ortaya konmuştur. Ancak bu hastalıktan koruyan veya eğilim sağlayan genler henüz tam saptanamamıştır.
Hashimoto hastalığının ailesel olduğu yıllardır bilinmektedir. Hastalık bazı ailelerde kalıtımsal olarak geçmektedir. Hashimoto hastalarının birinci dereceden akrabalarının %60’ında tiroid antikorları yüksektir. Anne ve babada Hashimoto hastalığı varsa kızların %42’sinde ve erkek çocukların %33’ünde anti-TPO ve anti-tiroglobulin antikoru yüksek bulunur. Anne veya babadan biri Hashimoto hastası ise kızların %28,9’unda, erkek çocukların ise %16,7’sinde antikorlar yüksektir. Hashimoto hastası kızların kız kardeşlerinde hastalığın görülme riski de %28 gibi fazladır. Almanya’da yapılan bir araştırmada Hashimoto hastalıklı bir kişinin çocuklarında hastalık çıkma riski, olmayanlara göre 32 kat yüksek bulunmuştur. Bu oran kız kardeşler için 21 kat daha fazladır.
Kimlerde Sık Görülür?
Hashimoto hastalığının sık görüldüğü durumlar:
· AİLESİNDE HASHİMOTO VEYA DİĞER TİROİD HASTALIĞI OLANLARDA: Hashimoto hastalığının nasıl başladığı tam olarak bilinmiyorsa da genetik eğilim önemlidir. Ailesel özellik gösterir. Anne-kız hastalığıdır denebilir. Kadınlarda sıktır. Aynı ailenin üyelerinde sık görülür. Hashimoto tiroiditi olan hastalarda kuvvetli bir genetik geçiş vardır ve bu hastaların birinci dereceden akrabalarında tiroid antikorları (anti-TPO ve anti-tiroglobulin) yüksek olarak bulunur ve hastalık ailenin diğer üyelerinde de sıklıkla ortaya çıkar. Bu nedenle Hashimoto tiroiditi varsa ailenin diğer üyelerinde de tiroid tetkikleri yapılmalıdır.
· AŞIRI İYOT TÜKETENLERDE genetik eğilim varsa çabuk ortaya çıkar.
· POLİKİSTİK OVER HASTALIĞI OLAN KADINLARDA sık görülür.
· Tiroid bezi yetmezliği kadınlarda erkeklere göre 8-10 kat daha fazla görülür. Bu nedenle kadınlar risk altındadır. Özellikle gebelikte, doğumdan sonraki ilk yıl içinde ve menopoz döneminde kadınlarda Hashimoto sıklığı çok fazladır.
· GUATRI OLANLARDA Hashimoto hastalığı önceden mevcut olabilir.
· 50 YAŞ ÜSTÜ TÜM KADINLARDA: Hashimoto her yaşta ortaya çıkabilir, ancak yaş artıkça risk artar. Erkeklerde ise 60 yaşın üzerinde daha fazla görülür.
· ŞEKER HASTALIĞI OLANLARDA: Şeker hastalarının %10’unda Hashimoto hastalığı ve buna bağlı hipotiroidi gelişir.
· OTOİMMÜN HASTALIĞI OLANLARDA: Vücudun kendi organlarını tahrip etmesiyle karakterize otoimmün hastalık denen Addison hastalığı (böbreküstü bezi yetmezliği-kortizol hormon azlığı), alopesi (saçlarda belirli bölgelerde dökülme-saçkıran), vitiligo (deride renksiz bazı alanlar olması), çölyak ve Tip-1şeker hastalığı gibi hastalığı olan kişilerde Hashimoto daha fazla görülür.
· LİTYUM VE AMİODARON (CORDARONE) İLACI KULLANANLARDA: Bazı psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan lityum ilacı Hashimoto hastalığına neden olabilir. Kalp atım (ritim) bozukluklarının tedavisinde kullanılan Cordarone (amiodaron) ilacı da neden olabilmektedir.
· GEBE KALAMAYAN KADINLARDA: Çocuk istediği halde gebe kalamayan kadınlarda Hashimoto olabilir. Tiroid yetmezliği yumurtlamayı engeller. Bu tür kadınlarda tiroid hormon tetkikleri yapılır.
· KAN SODYUMU DÜŞÜK OLANLARDA: Kanda sodyum tetkiki düşük çıkan kişilerde bazen Hashimoto ve tiroid bezi yetmezliği olabilir.
· HORLAMA VE UYKU APNESİ OLANLARDA Hashimoto hastalığı bulunabilir.
· MEME HASTALIĞI OLANLARDA sıktır. Memesinde kist veya meme kanseri geçirmiş bayanlarda sık görülür.
· ENDOMETRİOZİS HASTALIĞI OLAN KADINLARDA sıktır.
· FİBROMİYALJİSİ OLANLARDA sıktır.
Hashimoto Hastalığının Toplumda Görülme Sıklığı
Hashimoto hastalığının sıklığı gittikçe artmaktadır. Amerika’daki John Hopkins hastanesinde patoloji örnekleri detaylı incelendiğinde, Hashimoto’nun 1950 öncesi nadir olduğu, ancak şimdi en yaygın otoimmün hastalık olduğu saptanmıştır. Avusturya’da 1979 ile 2009 arasında yapılan tiroid ameliyat dokuları incelendiğinde, son 30 yılda büyük bir artış gösterdiği saptanmıştır. Bu artış genetik eğilimdeki değişmeden olamayacağına göre çevresel etkenler sonucu olduğu açıktır. Hashimoto hastalarının %95’i kadındır. Tüm yaşlarda ortaya çıksa da 30-50 yaş arasında sıktır. Kadınlarda erkeklere göre 15-20 kat daha fazla görülür. Ergenlik çağındaki kızlarda sıklığı %0,8-1,6’dır. ABD’de 2002 yılında yapılan ‘NHANES Çalışması’nda 17.333 kişi incelenmiş ve toplumun %13’ünde anti-TPO, %11,5’inde ise anti-tiroglobulin antikor yüksekliği bulunmuştur. Kadınlarda antikor yüksekliğinin yaş ilerledikçe arttığı saptanmıştır. Çernobil nükleer kazası sonrası antikorlarda artma saptanmıştır.
Anti-TPO antikorunun kanda yüksekliği yaşla birlikte artar ve 70 yaş ve daha büyük kadınların %33’ünde bu antikor yüksek olarak bulunur. Anti-TPO ve anti-tiroglobulin antikorlarının ve sadece TSH’nın yüksek olduğu kadınlarda tiroid bezi yetmezliği, yani tiroid hormon azlığı her yıl %5 oranında ortaya çıkar.
Toplumda erişkinlerin %5-9’unda tiroid yetmezliği vardır. Bunların %90’ında Hashimoto vardır. Yine toplumun %20’sinde anti-tiroid antikor yüksekliği vardır. Toplumun %11,3’ünde anti-TPO ve %10,4’ünde ise anti-tiroglobulin antikoru yüksektir. Kadınlarda anti-tiroid antikor yüksekliği erkeklere göre iki kat fazladır ve yaşla birlikte bu sıklık artar.
Aşikâr tiroid yetmezliği toplumda %2-4 arasında iken subklinik hipotiroidi dediğimiz, sadece TSH yüksekliği oranı toplumda %10-15 arasındadır. Demek ki her 5 kişiden birisinde Hashimoto hastalığı vardır. Hollanda da yapılan bir çalışmada, Hashimoto hastalarının hipotiroidiye girme sıklığı TSH ve antikor yüksekliğine puanlanmış ve THEA Skorlama sistemi yapılmıştır (Thyroid Events Amsterdam Score). Bu çalışmaya göre kanda anti-TPO antikoru ne kadar yüksekse o kadar hızla hipotiroidi gelişmektedir. Başlangıçta TSH ne kadar yüksekse o kadar hızla tiroid yetmezliği oluşmaktadır.
Hashimoto Tipleri
Klasik Hashimoto tipi
Guatr, kanda anti-TPO yüksek ve hipotiroidiye girer. Ağrı yoktur. Sık görülen tiptir.
IgG4 tipi Hashimoto tiroidi
Bu yeni tipe ‘IgG4 tiroiditi’ adı verilir. Bu hastalarda lenfosit hücreleri yanında plazma hücreleri de tiroid bezine hücum eder. Serumda IgG4 pozitif plazma hücreleri artar. Bu hastalarda kanda antikorlar çok yüksektir, hızla hipotiroidiye girerler ve bezde fibrozis artarak sertleşir. Erkeklerde daha fazladır. Kanda IgG4 artmıştır. Bez çok sertleşir ve ağrı olabilir. Kortizon tedavisiyle düzelebilir. Düzelmezse ameliyat edilir. Nadir görülür. Bu hastaların %70-90’ında kan IgG4 seviyesi 134 mg/dl’den fazladır.
Antikor negatif (seronegatif) Hashimoto tipi
Bu hastaların kanlarında anti-TPO ve anti-tiroglobulin yüksek değildir. Hastaların %5’inde vardır. Sessiz seyreder. Tiroid ultrason bulguları Hashimoto ile uyumludur. Teşhis için gerekirse tiroid iğne aspirasyon biyopsisi yapılabilir.
Guatr oluşup oluşmamasına göre 2 tip Hashimoto
Atrofik Form: Guatr yoktur. Tiroid bezi büyümez, aksine bez çok küçülür. HLA-DR3 geniyle geçer.
Guatrlı Form: Bezde büyüme vardır (guatr). HLA-DR5 ile geçiş yapar.
Hashimoto hastalarında tiroid bezinde genelde ağrı yoktur. Çok nadiren ağrılı olabilir. Ağrı varsa fibrozis vardır ve bez serttir.
Çok az hastada sedimentasyon yüksekliği olabilir. Hashimotolu hastaların çoğunda anti-nükleer antikorlar (ANA) yüksek olarak saptanır.
Hashimoto tiroditli olguların %20,8’inde sodyum-iyot simporter (NIS) antikorları yüksek bulunmuştur. Ancak sağlıklı kişilerle karşılaştırıldığında antikor pozitifliği açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır. O nedenle NIS antikorları tanı ve izlemede kullanılamamaktadır.
your customers raving about you on social media? Share their great stories to help turn potential customers into loyal ones.
Copyright © 2023 PROF DR METIN OZATA - All Rights Reserved.
We use cookies to analyze website traffic and optimize your website experience. By accepting our use of cookies, your data will be aggregated with all other user data.